27 Ekim 2012 Cumartesi

Suriye, İsyandan Önce...

Suriye Fotoları görmek için tıklayınız

2010 ve 2011 yıllarında iki ayrı grupla gittiğim Suriye de, henüz isyan başlamamıştı.
İlk gezi grubumla Suriye kentlerini ve orada yaşamak zorunda kalan Filistinlerin oluşturduğu mülteci kamplarını gezdim, ikinci grup ile Suriye deki Osmanlı yapılarını ve dini eserlerini gezdim her ikisi de bilgilendirici olan bu gezilerde Suriye konusunda farklı bakış açılarını görme şansını yakaladım.
Grubumuzu gezdiren Baas Partisi üyesi rehberimiz her şeyin ne kadar güzel ve güllük gülistanlık olduğunu anlatıyordu. Geziler bitti döndük bir kaç ay sonra isyan ve katliamlar başladı. -ne yazık ki hâlâ devam ediyor- Suriye de gezerken insanların içtenliği, misafirperverliği en çok karşılaştığımız güzelliklerden oldu, Türkçe bilenlerle yaptığımız konuşmalarda Türkiye'yi ne kadar çok sevdiklerinden bahsederken çektiğimiz fotoğraflar konusunda 'fotoğraflarımızı internette yayınlamayın...' diye bizden istekte bulundular, Neden sorusunu yönelttiğimizde ise, -Sureti yayınlamanın yasak olduğu ve herhangi bir Suriyelinin fotoğrafı internette yayınlanırsa Suriye de devletin o kişiyi cezalandırdığını söylediler.
Bir belgesel fotoğrafçı için insansız fotoğraflar yayınlamak zor bir iştir, fakat bu şartlar altında zorunlu bir tercih oluyor.  Sergi, içinde insanların fotoğraflarının olmadığı bu haliyle, Batı dünyasının çektiği Afrika belgesellerine benzedi –sadece hayvanların yaşadığı hiç insanın olmadığı belgeseller gibi- farkındayım.
Ama benim çektiğim ve yayınlayacağım fotoğraf yüzünden bir kişiye bile zarar gelmesini istemem. Bu nedenlerden fotoğraflar insansız, içinde insan olanlar ise kimlikleri belirgin olmayacak bir şekilde görüntülendi.
Suriye bir gün özgürleşir ise insanlı fotoğrafları o zaman yayınlamak üzere arşive kaldırdım.
Tufan Dinarlı